Yapay Zeka ile Diz Kireçlenmesi Teşhisi

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Turkcell Teknoloji iş birliğiyle geliştirilen "Diz Eklem Grafilerinde Yapay Zeka Tabanlı Kelgren-Lawrence Evreleme Sistemi" projesi, Türkiye Yapay Zeka Ödülleri'nde büyük başarı kazandı. Proje, Türkiye'nin yapay zeka ekosistemini güçlendirmeyi hedefleyen yarışmada "Araştırma ve Geliştirme Kategorisi"nde birincilik ödülüne layık görüldü. Başkent Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih Beyaz ödülü Konferans Salonu'nda düzenlenen törende aldı. Proje, 15.000'den fazla görüntüden oluşan büyük bir veri seti kullanarak, diz eklemindeki kireçlenmenin hızlı ve doğru teşhisini sağlıyor. Bu, hekimlerin karar verme süreçlerini önemli ölçüde iyileştiriyor ve hastaların daha hızlı tedaviye ulaşmalarına katkıda bulunuyor. Projenin başarısı, Başkent Üniversitesi'nin akademik uzmanlığı ile Turkcell'in güçlü teknolojik altyapısının birleşmesinin sonucudur.

Sağlıkta Yapay Zekanın Önemi

Doç. Dr. Salih Beyaz, yapay zekanın özellikle görüntü işleme alanında sağlık sektörüne büyük katkı sağladığını vurguladı. Projenin, yaşlanan dünya nüfusunda artış gösteren ortopedik hastalıkların teşhis ve tedavisinde önemli bir rol oynayacağını belirtti. Yerli imkanlarla geliştirilen bu sistem, ülkenin yurtdışına bağımlılığını azaltarak ekonomiye de olumlu katkı sağlıyor. Projenin, sağlık sisteminin daha verimli ve sürdürülebilir çalışmasına yardımcı olması bekleniyor. Sosyal güvenlik kurumları ve özel sigorta şirketleri için daha etkin bir maliyet yönetimi sağlamasının yanı sıra, hastaların daha adil ve erişilebilir tedaviye ulaşımını kolaylaştıracağı düşünülüyor. Bu gelişme, Türkiye'nin sağlık teknolojilerindeki inovasyon kapasitesini sergilemesi açısından da büyük önem taşıyor.

Uluslararası Etki ve Gelecek

Doç. Dr. Beyaz, projenin sağlıkta dijital dönüşümün önemli bir örneği olduğunu ve gelecekte daha geniş uygulama alanları bulacağını ifade etti. Bu tür projelerin, Türkiye'yi uluslararası arenada temsil etmesi ve sağlık alanındaki yenilikçi yaklaşımları desteklemesi büyük önem taşıyor. Projenin başarısı, ülkemizin yapay zeka ve sağlık teknolojilerindeki potansiyelini gözler önüne seriyor ve gelecekte daha birçok benzer çalışmaya ilham verecek nitelikte. Araştırma ve geliştirme sürecindeki işbirliği modeli, kamu ve özel sektör işbirliğinin önemini göstermesi açısından da örnek teşkil ediyor. Projenin başarı öyküsü, Türkiye'nin sağlık sektöründe dijitalleşme yolunda emin adımlarla ilerlediğini kanıtlıyor.